29 Aralık 2009

Kulüplerdeki Yanlışlıklar ve Uygulamalar

2-

KULÜPLERDEKİ YANLIŞLIKLAR ve

UYGULAMALAR

Gelişmiş kulüplerde spor konusu ve sorunları geleceğe yönelik bir şekilde en ince ayrıntılarına varılana dek, sebep-sonuç ilişkilerinde çok yönlü olarak ele alınır.
Sporcuların özelliklerine göre yapılan plan ve programlarla başarısızlığa neden olan sorunlara kalıcı çözümler aranır.
Bir kulüpte sporla istenenler; istikrarlı bir takım ve lig'te üst düzeyde başarısının sürekliliğidir. Bu iki amaca giden yol, spor bilimleri verilerinin kulüp koşulları ve kulüp futbolcularının özelliklerine uygun bir şekilde uygulamasından geçer. Kulüplerimizde bu konularda olumlu düşünüldüğü söylenmiş, ancak uygulamada yetersiz veya tam tersi çalışmalar yapılmıştır. Çünkü çocuk ve gençlerimize yapılan, büyüklere yapılan antrenmanların benzeri uygulanmaktadır. Müsabaka sonucu başarısızlıklara ise, çoğu zaman şansızlık, saha, hakem vs. gibi nedenler etken olarak gösterilmektedir.
Sporda başarısızlığa neden olan temeldeki asıl gerçekler, özellikle spor biliminin etkilerine gereken önemin verilmemesinde yatmaktadır. Çünkü bir sporcu kendi yetenek ve yeterlikleriyle bir yere kadar gelip başarılı olabilir. Ancak çağımızın gereği şudur,”spor bilimine dayalı antrenmanlarla sporcuyu müsabakalara hazırlayıp, yönetip, yönlendiren, üstün mesleki niteliklere sahip bir antrenör, sporcuyu daha üstün, sürekliliği olan ve bilinçli olarak elde edilen başarılara ulaştırır.”
Sporcuyu başarıya çok motive etmenin, az motive etmek kadar zararlı olacağını, takımın gücünü, performansını ve grup dinamiğini olumsuz etkiler.
Bugün antrenörlerimizin büyük bir çoğunluğu çağdaş gelişmelerden habersizdir. Çünkü spor yayınları nitelik ve sayı olarak yetersizdir. Gelişim seminerleri sık yapılmadığı gibi, bu imkânları ilimizde yaratmak gibi de bir düşünceye sahip değiliz.
Bu nedenle, antrenörlerimiz 5-10 yıl veya daha uzun süre önceki kurslardan kalan bilgi ve deneyimleriyle çalışmaktadırlar. Çağın gerisinde kalmış reçete antrenman programları peşinden çoğu hala koşmaktadır. Bu nedenle, genelde bölgemiz ve birçok kulübümüzde bile, bir sezonda birkaç kulüp değiştiren antrenörler de görmekteyiz.
Ayrıca, yöneticilerin kendi antrenörlerine güvenmemesine neden olduğundan yeterli, yetersiz, ama çoğu yararlı olmayan birçok yabancı antrenörü kulüplerimiz takımlarının başına getirmişler ve bu ortamı hala birçok rantiyeci, şaklaban diye adlandırdığım kişilerce kulüplerimize peşkeş çekmektedirler.
Tüm bu gelişmelere rağmen, yerli antrenörlerimizin sayısı gün geçtikçe artmakta ve ilerde kulüplerimiz ister istemez kendi yağıyla kavrulup, başarılarını kendi insanında bulmak zorunda kalacaktır. Yahut da demokratik bir ortamda tatlı bir rekabeti sağlama fırsatını vermek zorunda kalacaklardır. Bunun doğruluğunu da zaman gösterecek, çünkü zaman en iyi ilaçtır.

A.Kadir Gayretli

1 yorum:

  1. söylediğiniz sözler,yazdığınız yazılar , faaliyete geçirmiş olduğunuz uygulamalarınız,çalıştırtığınız takımlar ortada kimin amacının batmanın sporunu güçlendirmek olduğu belli.

    her zaman yanınızdayım sizinle çalışmak gerçektende çok güzeldi.

    umarım ileride tekrardan beraber çalışırız...,

    saygılarımla selim atalay

    YanıtlaSil